HÜNER KIRMIZI KALEMDEDİRGece vardıyalarıma sözde ışık tutan İçimde kocaman büyüttüğüm sanal çocuk Kara gözlerime sarı sonbaharı hediye edipte Kaç buzlu kadeh içtin hayalimin üstüne Sen hatalarından arınmak için Gönül limanıma sığınmak istedin önce Yükümün ağır olacağının biliyordun da O kocaman portreni sundun adresime Sonbaharla birlikte içimde geberen saçma çocuk Suskunluğumu dile getirmekten başka Neyi katık ettin özüne sözüne O sabırsız yüreğin ki Bir kıvılcıma Yenik düşecek kadar kurumuşken Sonbahar yağmurlarında ıslandım senin yerine Sen nelermi yaptın Rengi dört para etmeyen sözde gülleri kokladın üstüme Zarar hanen incinmesin diye sustum Seni sevdiğim için sustum ulan Oysa bülbülü olabilirdin gönlümün Şakıyabilirdin suskunluğumun üstüne Sen nemi yaptın Bütün şerefsizler gibi Sorgusuz sualsiz çekip gittin; terkettin Peki niçin sustun böyle Niçin boğazında düğüm düğüm kelimeler Hani senin ağzın dolgun laflar ederdi ya Neden bu manasız mahşer telaşı sende Bu can kurban olsun sana Üzülmesene be Ben hiç dokunmadım ki ellerine Ellerinin sıcaklığını taşıyayım ömrümce Ben hiç sarılmadım ki sana ayrılayım Ben hiç öpmedim ki seni üzüleyim Peki neden gözlerinin ıslaklığı Azrail’in tırpanında ki gözyaşlarına benziyor Galiba senin haddine değil böyle sevilmek Yada benim haddime değil seni böylesine sevmek Aslında çöl ortasında sevdaya açan kırmızı güller gibi Baştan aşağı bir fiyasko bu bizimkisi Sende sevgime verebilecek bir damla bile su yok Oysa sevdalı yağmurlar gibi Hıçkıra hıçkıra ağlamasını bir bilsen O kırmızı güller yeşerirdi ayaklarının altında belkide Ha! sanmaki yüreğimde gönül yaramsında bu sancım Sanma ki senden almak istediklerim var Oysa tek isteğim verdiklerimi geri almak Hani sende hatırlar mısın Çıplak göğsünü rüzgara dayadığın Sıtmalı çocuklar gibi tir tir titrediğin Üşüdüğün öksürdüğün Bir hekime görün diye yalvardığım Sen ise sitemle aşkla sebebim sensin dediğin Hani birlikte dinlediğimiz Orhan Baba’dan "Sevenler Mesut olmaz şarkısı" Hani bir elinde zehir zıkkım Dilinde sayıkladığın beni Hani "Gene bağa kalasun" dediğin beni Senden önce ki beni geri istiyorum O türküyle beni çağıran seni geri istiyorum Canım Kurban olduğum Bu ilk ve son aldanışım gönül hediyen olsun emi Bu kırık dökük yamalı limanım sana kalsın emi Ben limansız okyanuslara açılıyorum Klavuzsuz kaptanlarla birlikte gidiyorum Dizlerim çürüdüğünde tek başına batmalara gidiyorum Alıp hiç yaşanılmamış mevsimleri Alıp hiç söylenmemiş türküleri gidiyorum Gidersem bir daha yalan söyler misin Gidersem bir daha küfreder bağırır mısın Gidersem bir daha güler misin Gidersem bu adı konamayan şeyin üstüne Bilmem kaç paket kısa maltepe içer misin Ben sana benzemem Ben gidersem hepten giderim Ben sevdiğimin uğrunda ölmem Öyle severim ki Öyle gizli gizli severim ki Senin için sonsuza dek hiç yaşamamacasına giderim Giderim işte anları anıları şiirleri Kahve gözlerini kırmızı kalemime çalıp... Sonbaharla birlikte içimde geberen boktan çocuk Kızılım yangınım çocuk Canım sevdiğim çocuk Gönlümün nazlı erkeği Gönül yaram kabuk tutacaktır zamanla Üç gün sen tayin ettin gönlünce Dörtte benden olsun kavlimce Topu topu yedi gün yedi gece sonra Unutup gideceğiz ikimizi Gazan mübarek olsun tarihe karışacağız böylece Ama sana yeminler olsun ki O kıpkırmızı güllerim seni çarpsın ki Aşklarının bittiği yerde adım düşecek aklına Belki gururun engelleyecek seni Belki haberim olmayacak amma Aşkta kaybettiklerini sen dostluğumla saracaksın Fakat ne sana gelecek Nede sen ve ben İnadına yaşatmayacağız ikimizi Yüreğimin ince sızısı Gönlümün diğer yarısı Gene maltepem gibi aklımdasın aşikar Tutamıyorum ki bu aptal ellerimi Kalemim kanatıyor hiç kanmayan yürek etimi Ufukta sarı hüzün bahar yaşanırken Bu senin için yazdığım kaçıncı şiirdir bilmem ki Bilmem kaç şiir yazdım şerefine şerefsizliğine Yalan yaban aşkını Yalan savruk gidişini İçimin kavrulan ateşini Yine senden habersiz yine sana yazıyor Ha! sana canımı değil de aşkımı sunmuşsam Bu senin kapkara kaşlarından Veyahut beyaz teninden değil Yada ne bileyim En bayıldığım "kahve gözlerinden" değil Bu şiire saygıya sevgiye kara sevdalı Bu aciz bedenimin zaafkarlarındandır Hüner sevdanın özündedir Hüner kırmızı kalemdedir Sende değildir Can... Berka KANBEROĞLU |