MASAL BU YAZaman öyle değişti, aylar gün gibi geçer. Herkes yan gelip yatar, robotlar ekin biçer. Kurtla köpek arkadaş, çakallar davar güder. Kuşlar yerde sürünür, balıklar uçup gider. Fil uykuya dalınca, onu kapmış karınca. Sonra insafa gelmiş anası yalvarınca. Çiçekler kavga etmiş, vermemişler bal özü. Reçel yapan arılar yine güldürmüş yüzü! Kaplumbağa o hızla alt edince kır atı, Birdenbire asılmış seyircinin suratı. Tilki aptala dönmüş tavşanın karşısında. Aslan hamallık yapmış kasaplar çarşısında. Muhabbetler uçunca, karga girmiş kafese, Gak, gakını duyanlar hayran kalmış bu sese! Kurbağa kanatlanmış, yakalamış sineği. Öküz sütten kesilmiş, görmeyince ineği. Denize düşen yılan yalancıya sarılmış. Mumu sönen yalancı yılana çok darılmış. Çöplük horoza kalmış, tavuk çorba olunca. Ördek yüzme öğrenmiş, havuz suyla dolunca. Leylek sürmüş tarlayı kuvvetli gagasıyla. İnsan gülüp, eğlenmiş; o soğuk şakasıyla. Masal çok uzayınca herkesi uyku basmış, Kimi tebessüm etmiş, kimisi surat asmış. Sabri Koca |
Kalemin susmasın usta
Yüreğine emeğine sağlık
________________________________Selamlar