Rüzgaryaprakları çeviren rüzgar sokaklarda toz bulutları çalılar perişan plastik torbaların dansı her yönden kesintisiz esen rüzgar kesintisiz rüzgarların şafağında parlayan mehtap vaha üstünde çöl grisi hakim ve kuru boğazlar sen yut sen bulutları yuttun yedin çöl tozu tadında ve gözlerine sürdüğün eflatun sen ağla kederden ağla sen rüzgâr ol git ıraklara ağlıyorsun senin adın yok sen rüzgar sen keder… |