ÖLÜMÜNE SEVMEKLE BAŞLAR HER HİKAYE...Zamanı kestiler ortasından Ve iki yarım elmaya ayrıldı özlem. Aşkın şahikası kan durağımda Bir im’e takıldı gözlerim bir de aşk’a vasat bir imge Arayan telaşına esrikli yüreğimin. Patavatsızdı ruhlar sökün eden aşktan Yana izafi rotan ve Her yer toz duman, sevgili. Bir lanetti peyda olan madem Sunumunda acının yorgan döşek şiirlerim Aşk ise hepten yek Sanrıların kasveti düşerken üstüme illa ki umutlanırım. Dikey yüreğin yatay özlemi; Aşka kulp takan hangi seyyah ise Yüreğin gizemi bilfiil sevmeye muktedir bir yemin ile. Dokunaklı olmasa keşke, dediğini duyar gibiyim, Sefil benliğimde katıksız bir mecra Her yüz görümü mutluluğun perde arkası Tüm olup biten, Taban tabana zıt hayallerimle: Umduğuma binaen Azımsanan yüreğim. Bir falçatadan miras olsa keşke her çizik Yeminimi bozmaya değmez dediğin ise Kulaklarımda hala. Dört duvar sessizliğin müridi benim sevdam İri adımlarında yolsuzluğun İzdihama sürükleyen bir fırtına Fıtratımda saklı oysa küçük dev adımlar. Neresinden başlayıp da soksam yola? Neyden kasıt elbette yalnızlığın rücu ettiği Bir soykırım Duygularımın doğasına minnettar olsam ne fayda? Hüsrana uğradığım hayat denen martavalda Söz birliği etmişçesine aşk ve Huda. Ben dilinden çıktım çıkalı Kopamadığım hayatın güzergâhı Bir methiye olsa olsa içime yayılan Damsız bir gölge Pişekâr bulutların göz süzdüğü bunca elem… Katıksız benim dünyam İçine sığamadığım Ve azıcık eksilmeyi, dilediğim. Parantezlerimi yangında yitirdim, azizim Ve yüreğimi de senle boykot ettiğim her rüyada… Aslına dönük yüzüyüm işte gerçeklerin. Sonlandımsa ne gam! Sevdaysa yüreklere pelesenk, olsa keşke çıkarı. Zamanı uyuttum ve zemini de unutup… Kim olduğumu da unutsam keşke günbegün, Kalemim kazan kaldırsa acılı coğrafyaya Ben miyim bu gazabın tek tanığı? Ölümüne sevmekle başlar her hikâye Sıfatsız aşkın güne doğduğu bir gizemle de iştigal Haşmetli gölgelerde azıcık izdiham Serden geçip yardan da mı geçmeli, Demeyi özlercesine En çok kendimden geçtiğim anbean. |