Hep Aynı
Gecenin soğuk rüzgarları esmekten usanmıyordu
Pencerenin buğusuna tıklayıp duruyordu Her gün konuşuyordum gizlice, bilmiyorlardı Sesim kendi içimde beni boğuyordu Kendimi görmesem de yeterdi bu apaçık da Kahverengi toprağına gömebilirdim gözlerimi Sonrasında kulaklarımı, parmaklarımı Sesimi de susturabilirdim mücadelemde Belki en büyüm zararım kendime olurdu Vuramazdım düşüncelerimi halicin zincirlerine Kuşatılmam kolay olurdu böylelikle Bir değil bin düşünce ordusuyla En büyük galibiyetim mağlubiyet sayılırdı Şimdi mi söylesek o bilinmeyenleri? Daha ne kadar erteleyebiliriz düşlerimizi? Ya en başından belliyse kaybedişimiz? Alıştıysak bir kere ve yetindiysek eksikliğimizle? |
Yüreğine emeğine sağlık usta
____________________________________Selamlar