düşpembe...karaya oturmuş mavidir umut kuraklık susu verilmiş susuzluktur yalnızlık gölgesini asacak bir güneş güneşini kurutacak bir rüzgar arar bazen insan siyahlandıkça ölür, öldükçe kefenlenir beyazına gri bir düşe muson olur ne şafak doğar, ne de gece söner yağmurlarına / bir kadın, bir kadın çizersin tuvaline destursuz karıncalaşır açlığın teninde kusursuz kurşun geçirmez bir masal olursun faili belli her renkte delik deşik açlık, uykusuzluk olur adın kadınına bakma bana öyle be kadın, bakma rengine kahve bilmez misin beni yangın tutar, en çok ta isin, kokun yutar gerisi düşpembe… ilhanaşıcınisanikibinondokuz |
Sarılma arası iki yanak yap bana :)