beni kırmış olsanda...
ağrı kesici takviyelerle
uyanılan sabahların edilen tövbelerin hükmü ertesi geceye kadar akla her geldiginde bu kaybın üstünü örtmek icin kısa cumleler kuruyorum artık virgüllerim üç noktaya dönüyor... alıntıladıklarım hüzne öyle kolayki sabah olması simdi basımı yastıga koyar koymaz sızmak bir o kadar zor yatagın tamamına yayılıp uyuma düşüncesi... sonra diyerek geciştirip baska bir konuya gecilebilir cinsten değil bu anlatamadıgım önce calıp duran telefona bir göz atmalı gecenin bu saatinde yada telefonu sessize alıp uyuyor gibi yapmalı ekonomik olsun diye edinilen hatlardandı bizimkiside birbirimiz dısında kiminle konussak dokunuyordu kanımıza.... şimdi yanlıs aramalara meze oluyor numaralarımız bazen yanlısta olsa karsısındaki, konusmak istiyor insan sesi farklı tadı farklı gülüşü farklı biriyle sonra calıp duran hareketli sarkıları silip listenden daha sakin birseyler dinlemek istiyorsun icinde kopup duran fırtınalara inat için geciyor biraz daha içini çekerken durmadan bogazındaki bu tıkanıklık ileriki tarihlerde bulusmak uzere not dusuluyor ajandalara ve bir dipnot...: terslik olmazsa... sonra tarihide, not dustugun ajandayıda unutuyorsun bir cekmecenin tozlu derinlerinde tanımadıgın kadınlara kur yaparken suc ustu yakalıyorsun kendini rol yaparken oynarken yalanlar soylerken utanıyorsun ansızın susup gozlerini kacırıyorsun baska bir maviliğin büyüsünden... sonra iki resim arasındaki yedi farkı arar gibi sen ve o kadınla arandaki farkları belirliyorum tek tek.... sanki hepsini bulursam cekilişle kazanıp telafi edicem bu kaybı... baska bir mesaj daha dusuyor telefonuna... baska bir yalnız insan baska bir yarım hayat dört işlemden hangisini kullanırsan kullan hala iki yalnız bir aşka yetmiyor.... hala bir bosluk baska birininkiyle doldurulmuyor... |