seslerin boşluğuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 10152016
hiç kimsen değil geçiyorsun gözlerin yumruk içlerinde avuçları olmayan adam mırıldanıyor yakın gurbetin türküsünü alın çizgilerine bakıyor itinayla bir çok suskun yabancı afişe etmek istesen unutkanlık kendi derini soymadan önce soluk araları fermuar sırası dil teninden köşeli tatlar kayıyor çözülüyor oval hafızadan yüreklerin sudan tırnakları o yarının bebekliğini hatırlıyorsun beyaz baletin ayak parmaklarından dudak kopartan dansı diz vurduğuna konuşan toprak öteki mahallenin ölüleri dirilen bir duvar daha örülen çitlerin çığlığına avuç ülkelerine bakıyorlar patikadan yolları emek nasırı saçlarında gülden kırmızı kadının nefesi fırtınanın yalın gölgeliğinde |