O da kor...
Bir yudum hasret,
Üç yutkunmalık uhdeler... Ve, sensizliğe nikahlanan kara geceler, Var dediler ;hayallerde buluşmak hazzı Görkemli bir sen ,inşa etti gönlümün niyazı... Var git şimdi; cesedini kaf ötesine sür! Suretin yine suretimde görülür... Al ahımı, ey devran ;devam et böyle! Sen ,şimdilik eza türküsünü ,keyifle söyle... Tırnaklarımla ,emeğin destanı dillenecek Ayaklarım, yar yolundan asla dönmeyecek.. Gaflet benimse düşüşlerim tesellisini bulur Hançer derinde lakin, buhranımda sayhalar boğulur... Yabancı !daha elleşme yarama, var git; Zira, vuslatta bile ölmektedir vakit.. Al beni ey firuze rengine boya Bu gam ile sarılayım sana doya doya.. Hüseyni bir kıyamda ruhum yezidin celladıyım Bin ok savursa devran yar yolunun bağbanıyım... Yollar ayrılsa da yön yön, vadi tepe; Niyetler kavuşur her daim tek bir sebebe.. Dilim sancılı kelimelerin kekemesi Gönlümde gelişine amade har beklemesi... Dediler ki sonlar hep acıdır ayrılık zor O halde ateşine meftun olayım velev ki o da kor... |