Ziyan
Sessizliğin soğuğunu
hiçbir yerde hissedemezsin, Kendine münhasır, üşütür içini. Yangın yeri yüreğin buz keser -milisaniyelerin arasında- Yalnızlık şiirlerini baştan yazarsın bir saniyede Bir saniyede bir asırlık geçmişin gelir Gözünün feri sönmüş önüne Bir solcu edasıyla: "Ah o eski günler, Eskiden ne güzeldi, Biz çocukken..." Der durur, durup yürümeye başlayınca Geçmişe takılır geleceğinin ayağı. Düşe kalka yaşamayı öğrenemeden Bir kere düşünce kalkmak istemezsin, Çaresizliğin kucağından. Çaresizliğin ne demek olduğunu da Düştüğüm deliğe taşınmaya karar verdiğimde öğrendim ben. |