Nokta...Solgun ışığı vurur pencerede lambaların Düşlüyordu gölgelerin perdesini sıyıran İçine koku sinmiş baş aşağı duvarların Sükûtun bestekârıydı geceye kırbaç çalan. Gönülde burkuntu, sinedeyse bir sancı Her gün bir başka fasıl. dinmeyen bu acı Bilmem nasıl geçer çekilmeyen ne kaldı Emareler kapkara zulmeti kıyamet kopan. Sabır tüllenir birden, hicran üstüne hicran, Bitmez hezeyanlar, bir yer bulup saklansan Değişen bir şey olmaz kendini parçalasan Kimse hoşnut değil başıbozuk zamandan. Ne senden, ne benden, fayda yok dünyaya Bir meşhere dönüşür, niyeti yok durmaya, Görünmez olup biten, her şey arka planda Bütün bilinmeyenlerin, tek çıkış noktadan... Mustafa Yaman 28 şubat 2019 |