KALDIRIMLAR AĞLIYORDU
KALDIRIMLAR AĞLIYORDU
Yusuf Yılmaz İstanbul’un sokaklarını geziyorum, Solgun ve yorgun gözlerle. Tarih kızgın, Tanrı kızgın, Sevenleri kızgındı. Bu çarpık binalar, bu gölgesiz ağaçlar, Yakışmamış bu güzelim kente. Kaldırımlar ıslaktı, kaldırımlar ağlıyordu! Gidenler az, gelenler çok vardı. Sanki dünyanın bütün insanları buradaydı. Her renk ve her coğrafyadan, Siyah, beyaz, zengin, fakir, dertli, dertsiz ayırmadan. Yoksulluğun, çilenin adını yazıyordu kaldırımlar. Baharı kaybolmuştu İstanbul’un. Toprak kokmuyordu, çimen kokmuyordu havası, Tadı-tuzu yoktu suyunun. Çünkü her yer betondu. Ara sıra duvara tırmanan kediler, Kaçacak yer arıyordu. Neredesiniz ey yollarına dizdiğim, Gülücüklerim, güllerim, selamlarım… Geçen yıl bakınca buradan, Sultanahmet görünüyordu, Önüne kocaman bir taş mı yuvarlandı, Ne oldu? Solgun ve Yorgun gözlerim, Eski İstanbul’u arıyordu. Kaldırımlar ıslaktı, kaldırımlar ağlıyordu! |
Emeğine yüreğine sağlık
______________________________Selamlar