ANLARSINİnsanın mutsuzluktan nasıl boğulduğunu Sevgisiz ve ilgisiz kaldığında anlarsın Yüreğinin sevmekten niye yorulduğunu Tutunduğun dal seni saldığında anlarsın Umutla büyüttüğün sevgi çiçeklerini Ellerinle koparıp yolduğunda anlarsın İçerken yudum yudum sevdanın iksirini İçine dille zehir dolduğunda anlarsın Ağlatıp üzenlerin bahtiyar olduğunu Nedamet dilemeyen duruşundan anlarsın Gönlünün bu kahırla ihtiyar olduğunu Göğsüne ağır aksak vuruşundan anlarsın Tutkulu bir sevdanın sessiz can verişini Ellerinle boşluğa sarılınca anlarsın Sevgiden kanat takıp uçarken kuşlar gibi Kanadından vurulup kırılınca anlarsın Umarsız sevdalarda vuslat olmadığını Bekleyişler canına yettiğinde anlarsın Her gecenin sonunda güneş doğmadığını Rüyaların kabusla bittiğinde anlarsın Ahde vefa bilmeyen aşığın yeminini Sudan bahanelerle bittiğinde anlarsın Aşk diye yaşadığın bu büyük hezimeti Veda bile etmeden gittiğinde anlarsın MELAHAT ÇETİNKAYA |