9
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
1686
Okunma
İnsanın mutsuzluktan nasıl boğulduğunu
Sevgisiz ve ilgisiz kaldığında anlarsın
Yüreğinin sevmekten niye yorulduğunu
Tutunduğun dal seni saldığında anlarsın
Umutla büyüttüğün sevgi çiçeklerini
Ellerinle koparıp yolduğunda anlarsın
İçerken yudum yudum sevdanın iksirini
İçine dille zehir dolduğunda anlarsın
Ağlatıp üzenlerin bahtiyar olduğunu
Nedamet dilemeyen duruşundan anlarsın
Gönlünün bu kahırla ihtiyar olduğunu
Göğsüne ağır aksak vuruşundan anlarsın
Tutkulu bir sevdanın sessiz can verişini
Ellerinle boşluğa sarılınca anlarsın
Sevgiden kanat takıp uçarken kuşlar gibi
Kanadından vurulup kırılınca anlarsın
Umarsız sevdalarda vuslat olmadığını
Bekleyişler canına yettiğinde anlarsın
Her gecenin sonunda güneş doğmadığını
Rüyaların kabusla bittiğinde anlarsın
Ahde vefa bilmeyen aşığın yeminini
Sudan bahanelerle bittiğinde anlarsın
Aşk diye yaşadığın bu büyük hezimeti
Veda bile etmeden gittiğinde anlarsın
MELAHAT ÇETİNKAYA