PENCEREMDE BİR SERÇE
PENCEREMDE BİR SERÇE
Yusuf Yılmaz Kara taşların arasında Camı çatlak ve kirli Küçük bir pencere. Hava fırtınalı, şimşekler çakıyor. Dışarıdan bana göz kırpıyor sanki Hürriyet ananın göz bebekleri! Acımı çakıyorum gök gürültüsüne. Gözyaşlarımı gömüyorum yüreğime. O anda Bir serçe konuyor Pencerenin demirine. Bir sevgiye bir taze ekmeğe, Bir tebessüme acıkmış, Bakıyorum, O minnacık gözlerine Serçenin!.. Aklımdan geçenleri üflüyorum Serçenin kanatlarına! Biliyorum, Biraz sonra uçup gidecek, Hürriyetin maviliklerine doğru. Ben yine bu karanlıkta Hayallerimle baş başa kalacağım Ve uzun uzun bakacağım Serçenin arkasından Ve dua edeceğim Kanatlarına üflediklerimi Yerine ulaştırsın diye! Akşam Güneş yavaş yavaş batarken ufukta, Resimler çizeceğim, Al yazmalı gelin resimleri, Şimşek renginde, Ayın üzerine! Sabahleyin, Vuruyor alnıma, Kara taşların arasındaki Camı çatlak ve kirli, demirleri paslı Pencereme Güneşin altın rengi ışıkları... |