De ki
De ki, sürgün bu şehir, kalbim heybende mahpus
Ben aşkınla meczubum, sen gönlüme şehriyâr De ki, yalnızlığımı sakladığım sırsın, sus… Bu yüzdendir pespaye gezdiğim diyar diyar Umudumun bekçisi düşte dilek ağacı Gölgende şifa bulur döşümdeki bu acı Gülüşün seher vakti aşıkların miracı Nefesin nefes diye içime çektiğim har Canım can çekişiyor çıkmak için bedenden Gel dedikçe ölüme, sinsice kaçar benden Çekilen bunca cefa bilmem hangi nedenden Günlerim dert katarı, acılarım bestekâr Parmaklığım olmuşken parmağımın arası Taşıdığım şu beden kaç bedelin darası Zindanlara kapanır gözlerimin karası Yıkıldıkça genişler ruhumu saran duvar Sen dalgalı bir derya, ben kıyında durgunum Sen ömrümün talanı, ben sefana vurgunum Sen gurbetin sebebi, ben yolunda yorgunum Sende batmayan güneş, sende dört mevsim bahar Erol URAZ 08.02.2019 Saray-Tekirdağ |
Kalp eşiğinizden eşiğime yansıyan o ışıltılı sözlerinizle
Siz ki cümle aşka şehriyâr
Mahpus gönüllerden diğerine taşan
Ben ki pusulasını şaşırmış garip bir yolcu
Hatta kaptan, gemisi karaya vurup dağılan...
Erol gönül dostum;
Dediğim gibi şimdilik ruhumu dinlendiriyorum ;)
En kısa zamanda tekrardan geleceğim
"Yıkıldıkça genişleyen ruhunuzun duvarlarına"
Huzurla kalın lütfen, ve sağlıkla