İstasyon
Karanlık ve yağmurlu bir gecede
Sessiz ve umarsızca kapatmak isterdim Bu dünyaya gözlerimi Ve yeniden açmak isterdim Başka bir zamana Başka bir kalple Tertemiz, hiç kedersiz Ve unutmak isterdim seni Hiç görmemiş hiç sevmemiş gibi Mesela bir çadır da uyanmak isterdim Kuzine bir soba, üstünde çay İçinde yanan meşe odunu kokusuyla Dışarda kuzular melerken Kahretmezdim hayata Korkmazdım gelecekle ilgili kaygılardan ya da seni başkasıyla görmek hissiyatından falan Ne beterdir ki hayalden ibarettir sana dair düşüncelerim Ve senli kurduğum düşlerim şimdi hepsi talan Bundan ötesi ve senden öncesi şimdi hepsi tek bir yalan Geceleri çöküyordun zihnime gündüzleriyse yaşamıyordum zaten sen yoksun diye Ne dünümden geçebiliyorum ne de bugünüm de yaşayabiliyorum Yokluğunu seçemiyorum bende ki sürekli varlığından Ne de emin olabiliyorum seni severken kendi varlığımdan Gidemiyorum Gömleğimin cebinde bir tren biletiyle uzaklara Ne kadar kaçsam da seni sevmekten uzaklaşamıyorum Attığım her adım sana gelsin istiyorum Aldığım her nefes sen gibi koksun istiyorum Hissettiğim her rüzgar saçlarını dalgalandırsın diyorum Olmuyor Hepsi bir kabus gibi gecelerimi zehirliyor Yine bir sokak köşesinde buluyorum kendimi Seninle ve sensiz Sadece yalnızlığımın ağırlığıyla Ve bir paket sigaramla Ceketimin sol iç cebinde bir küçük defter Sayfalarına mürekkeple seni karaladığım Satırlarca aşkımı ağladığım bir defter Sonra aklımın en güzel köşesinde bir garip anam yolcu ediyor beni Derken yine düşlere dalıyorum Babamın ben küçükken aldığı bir tren vardı Onu hayal ediyorum O tren de bizimle büyümüş sanki Soğuk bir eylül gecesinde o trene binmişiz Kompartımanlar delicesine sevda ile dolmuş Yolcuların hepsi de sarhoşmuş Sonra trenin acı çığlıkları duyulurmuş Sen biraz ürkek bana yaklaşırmışsın Benim yüzümde bir tebessüm ve sana sarılırmışım Hareket ediyoruz, Akreple yelkovan kovalıyorlar biribirlerini Derken duruyoruz bir istasyonda Soğuk bir rüzgar ve sen yoksun Yolcular yok tren yok Kalakalıyorum o istasyonda Yapayalnız ve korkakçasına Diz çöküyorum ve ölüyorum Bir istasyonda. |