DALGALAN EY BAYRAĞIMDalgalan ey bayrağım, dalgalan gülsün yüzün Bulunduğun yerlere uğramasın dert, hüzün Yolundayız kız, kızan, canımız, kanımızla Varlığın bayramımız, öfken, sitemin, nazın Hiç yere düşürmedik o gururlu başını Azametle sergile iman dolu döşünü Alem de biliyor ki sana kin güdenlerin Yer de kabul eylemez lanetlenmiş leşini Sensin Türklüğün şanı, Türk’ün ünvanı, adı Başında altın tacı, vazgeçilmez muradı Şehidimin örtüsü, kızımın gelinliği (*) Senden uzak düşende, olmaz hayatın tadı Türk’ün asırlar boyu varoluş davası var Sonsuz azametinde Türk’lüğün mayası var Yediden yetmişe dek, can adadık yoluna Senin gölgende huzur, özgürlüğün hası var Dünya var olduğunca, semalarda gez salın Ay yıldızı kucaklar kanımın rengi, al*ın Düşmanıyız ebedi bu dünyada, ahirde Sana saygı duymayan, düşmanca bakan kulun Seni hakir görenin çıkacağız yoluna Dilini kopararak vereceğiz eline Gölgenin altındaki toprağa göz dikenin Bağını bozmak için konacağız dalına Dalgalan ey bayrağım göklere ersin başın Evrenin üzerinde bulunmaz başka eşin Kıskananlara inat, Türk’ün kimliği ile Ezelden ahir güne binlerce olsun yaşın (*) "Ey mavi göklerin kırmızı beyaz süsü .....Kız kardeşimin gelinliği şehidimin son örtüsü." ___________________________Arif Nihat ASYA |
Gönülden gelen inci gibi dizilmiş dizeler…
Şiir yüce bir duygu...
....................................Saygı ve selamlar.