EKMEKTEKİ KAN
gözlerin mor bir pazartesi
beyaz sümbüller dolu karanlık kapılar duvarda saatin tırnakları bir ayrılık şarkısı kırmızı bir ikindiye dayanan maundan bir masanın parlaklığında alnın kırışık tozlu kafeteryalardan kalma ki biliyorum heryerde akrepleri var sosyolojinin biliyorum bizi tımarlıyorlar ama yine de gönlün rahat olsun bir çıkış var bu alabora sabahlardan derinin altında akan kan can çekişiyor biliyorum acıyı som olarak veriyorlar, onu da bitecek bu pazartesiler korkma kırılacak anamızın beynine çalınan çekiç bu endemik akşamlarda kiralık evlerin sıkıntıları da biz mor bir pazartesiye uyanıyoruz mösyö bansa da ekmeğini sütüne insanlığın kurşun acısı çekiyorum vaadedilmiş gecelerde ki ben de örneğin şaşal şişelerin çocuğuyum beyaz sabahlarım yok merak etme ankara sokakları gibiyse gözlerimiz bizim suçumuz yok hep o alttan alan kapıcıların suçudur ve mütavazı kadınların süs köpeklerine gözlerin mor bir pazartesi biliyorum ama diriliyorum yine de çatırdayan ekmeğin hürmetine |