Masallarım Biter
"Bir kuş konar yele,
Masallarım biter!" Arkeik kahramanlar tanıdım sesindeki düşlerde Tanrılarla savaştım, kazandım! Ruhuma dolan çiçeklerle Yokluğumdan arta kalan ne vardıysa içimde Saçlarındaki kuşlara gitti, Saman kağıdı resimlere... Hüznün çıplak şehirlerinde, Gözlerine açılan yollara kanlarımı döküyorum Ölmüş kelebeklerle, ellerinde Ben, tekrar-tekrar sende ölüyor, Sende diriliyorum. Bu ölüme tapan pesüslerle... Toprakaltı cinleri, yer-gök ifritleri... Uzun saçlarıyla kötücül bir cin prensi Ve ben, ismine kurulu labirentlerin, Son, şanssız bekçisi... Kayıp sârebânların yağmalanmış hayalleri arasından Sana sesleniyorum! Dudaklarımızdaki o eski ilahiyi, Unutmuş olsan bile... Şarkın, mavera-ün nehr’inde Kana ve çivite bulanmış bilgileriyle Garbın, hileli, hain ihtilalleri arasında Yorgun ve zayıf bir köle gibi ben, Leş yiyicileri sırtımda hissediyorum! Çatlamış ve bulanık bir aynanın Henüz sırrı dökülmemiş yerlerinden Yine de, her an, kendimi değil! Ben seni izliyorum... Düşler ve rüyalar içinde, Yalnız seninle avunuyorum. Kararlı bakışları önünde ebabillerin Şaşkın bir kuşun sağ kanadında, Belki yanlış bir yerde, yanlış bir zamanda, Yanlış bir masalda... Ben dağlar aşıyor, seni, Masalların hiç bitmeyeceği, O sesini arıyorum. Çünkü bir kuş kanar yele, Masallarım biter. |