PARİSTE SON DANS
pariste bir kafe
kar yağıyor dışarıda ince ince şövalyeler geçiyor sokaklardan savaş nağraları içinde kahve yudumluyoruz keman sesleri içinde kadınlar parlak rujlu dudaklarıyla gülüyor ölümüne gülüyor garsonlar insanlığın çay doldururken işte medeniyet soğuk duvara dokunuyorum işte rengarenk tuvaletlerle dans eden kadınlar işte bir kurşun tadı ağzında çocukların poşet camlı evlerin karabasanında is kokan sokakların işte pantolonla yatan inşaat işçileri oysa kravatım sıkılıyor görünmeyen ellerden bir kumanda değiştiriyor kanallarımı eski korularda çitler görüyorum havlayan köpekler villa bahçelerinde mutfaklarda unutulmuş kadınların eşsiz hüznü ey benim mukaddes gözlüm nerede tozlu raflarda kutsal kitapların unuttum ayetleri oysa apaçıktı bir düdük bölerdi sevinçleri elim bu mazbataya nereden gitti nereden gelmişti ellerim bu soğuk kapılara oysa çay pişmektedir sıcacık evlerde analar kestane pişirmektedir çekirdekler bir dağ gibi halılarda pariste bir kafe kar yağıyor dışarıda ince ince ve çocukların ağzında bir kurşun tadı. |