Sen gidersen
Gitme, hayallerimi böyle yetim bırakıp
Yüreğimdeki çocuk vurulur sen gidersen Pusu atmış bir isyan umutlarımı yakıp Şükrümdeki tahtına kurulur sen gidersen Ben lahzanın önünde recmolan asır gibi Yusuf diye iç çeken o garip Mısır gibi Yiterim karanlığa gizlenmiş bir sır gibi Gözlerim bir boşluğa yar olur sen gidersen. Olmaz bunun ’çünkü’sü, ’acaba’sı, ’şayet’i Azaptır ayrılığın en mukaddes niyeti Nice zarif uykuya kabus olup diyeti Tüm düşlerim şer ile yorulur sen gidersen Hapşıran kelebeğe ’çok yaşa’ denmiş gibi Bir savaşta fareler filleri yenmiş gibi Mananın hükmü düşer tüm mana senmiş gibi Namımız bir kabirden sorulur sen gidersen Faruk ATLİ. |