Kaluk
Kaluk
Bu sıralar herdem gelmiyor başucuma Çayım kifayet vermiyor sıcakta olsa hala keyifsiz mağrur Bi kaluk ayağımda eğreti duruyor Ansızın ötelere götürdüğüm aciz... Dilimde alev gibi şarkılar ellerim soğuk benizli çocuklar gibi iş yatkınlığı bitmiş al içeri... Herdemde demlenirken akşamı eylerdim gün sefasında kızıla çalanda güllerin Başı boş iki kişilikti ömrümüz Bazen kayabaşında kuşkuruk a çağlayan Bazen mezar başında sevgiliye ağlayan ... Az önce bahsettim çay soğudu Herdem yok Gün soğruldu aramızdan... artuni... 👋Gül ovaya gelir misin 2 Karanlık yılkı tutmuş ay penceremde Sen yoktun buralarda Gün çatalağzını dönende Efil yellerin seherinde Düşerdin aklıma ... Gül ovada çelimsiz şarkılar gibi Ürkek keklikler havalanır Bir görsen turnalar yükün almış bulut gibi geçti üstümüzden nice He can Hacer teyze ne toğlular beledi ve arsız rüzgarlarda eridi yatağı kuruderenin artuni erenler ceminde şeb eyledi içti şarabın ışk ın derdest oldu haylin sensizlik bende ta şuramda nasiplendi ıssız.. benden gidişlerin... artuni...seher vaktinde gelsen bağlara eleğin leçeğin insen harmana dolaşalım gel bir çift sözüm var sana ancak bu dünyada derdim yeter bana gamzelerin çizgilerin olmuş gülün oyasın ömürlerden geçti ömür nasıl dayanasın gönül göçerdim hange yanasın yollar aralandı sinem paralandı bugün çağlayan hevesinde gezelim bahçaları bağları kaldıralım aradaki dağları gazel dökmeden gençlik çağları nidem gene inletsem mi kayaları artuniyem kuru dereden geçtim onulmaz ellerden yar seçtim telimden sazımdan serimden geçtim sinemden sevdamı aldıramdım gönül...artuni... Kerehat Vakti Usul usul nefeslerde Bir efkar hatrınca çektiğim çile Ay karanlık bekçisiyiz naçar gönlün yine Göremen kelli sabahı cancağızım belkide Kerehat vaktidir kılınmaz namazın Bekle ki göklerde yankılansın avazım Alsam tutsam yolum çığırsam sazım Hayli çağlar oldu çağladım bugün... artuni... Çekirgeler Uyurken Sular çatallarken çalı çırpı arasında Gün alnımda olanca kızılında Sazlarından örülür gülcihanın leçeği Bilmenen bilir misin tutmadı mı bi daha ölçerdi alican ölçeği Kuşkuruk bayırından seller gelir baharın Bu hin’de yitmedi alafı nahırın Ne dumrulsun be hey süphan Çekirkeler uyurken çekilir ağrım... artuni... Kargalar Gitmeden ...bu toprakta gün tavında naçar ömrün yuvasın örmüş nakkaşe gibi kuş kavuğunda ok yayında kılıç kınında yırtıcıların biçimli biçimsiz sürek avında bir nesil gelmiştin buralara... hangi duldada kaç nefes baharında gözlerim açık ve hala bu dünyada nasibini eşeleyen karga zahrede ...ben göçtüm müki bu hinden sende göçesin...artuni... |
Şiirin; yazılışı mükemmel, geçişler mükemmel, akışı mükemmel...
Şiir yaşam biçimimizdir…
...........................................Saygı ve selamlar..