suyun yüzüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 14042012
güncesi ağır yaralanmalara pansuman yapıyordu deniz kuşları o sıradanlık da gördü nehirler gözlerini yalçın kıyıların yosun taşları alevden denizlerin pusulasına akıyorken yağmurların tarihçesi değildi denilen demirden yelkenliler nuhun kayıp çocuklarını atlantis mavisinde arıyorken zülkarneyn de geçmedi suyun yüzüne sıfatlar haykırmaya yalnız kavim bozkırında yitik tütsülerine sevişiyorken maveranın kumul çizgilerinden kırmızı kalem çizimler olmalı can hatlarını düşüren kara toprağa damlıyorken kirpiklerinden nar ağaçları kırıldı gecenin sancağı yıkılan son ölesiye sarhoş bağın çardağı savruldu öte kentlerin kıyılarına imbatların gece saçları göçmenlerin peşisıra gitmeseydi sığırcıklar karasal ezgiler repertuarını siler gök çıtalıların kanatlarından ve unuturdu mermer sunaklara yağız atlılarını zaman esmer duyumlar uzanıp sere serpe uzakların lacivert dalgalanmalarına bakır hilaller altında katışıp giden beyaz tenli yollar bir meçhulün oryantal dansı aksan kalandır nasılsa |