Ben, oturmuş tenhada şiirler yazıyorum
Herkes kendi yolunda, bir meçhule yürürken
Ben oturmuş tenhada şiirler yazıyorum Dost dediğin, dostunun defterini dürerken Ben vefasız birine, methiye düzüyorum. Masmavi gökyüzünde, uçuşurken serçeler Gönüllere değerdi, o ahenkli besteler Kimbilir o gizlerde, neler konuşur neler Ben sırrın kuyusunu, iğneyle kazıyorum. Nedir bu koşturmaca, neyin peşinde zaman Huzuru kovalarken, hüzün vermiyor aman Baş’lar, puslu havada, ortalık tozla duman Aklımı kırka bölüp, imbikten süzüyorum. Ömür su gibi aktı, bitti yolun yarısı Bahçelerde ki güller, beyaz, alı, sarısı Sağlık ile mutluluk, tüm canlara darısı Bazen rüzgâra uyup, kar gibi tozuyorum. Bakıyorum sokaklar, sözde aşıkla dolu Nefsinin arkasında, çirkefe çıkar yolu Dağlar delen aşığı, özlüyor Anadolu Sevda denen deryada, menzile yüzüyorum. Ahmet MORAN |
Ben oturmuş tenhada şiirler yazıyorum
Dost dediğin, dostunun defterini dürerken
Ben vefasız birine, methiye düzüyorum.
Hiç sormayın, nerede eski sevdalar, nerede gözlerin sevgi saçan feri..
Sitemli mısralar dile gelmiş nezdinde.. Dost dosta güvenmezken hocam..
Kalemin her daim yazsın, selam ve sevgi ile..