Ceren'in Ardından...
Cinnet getirdi zalim, anlayış fukarası...
Kanadı Çankaya’da yüreklerin yarası Her şey tersine döndü, hayat durdu bir anlık Söndü bahtın yıldızı, şimdi gökler karanlık Bir caninin kalbinde nefret ağır bir yüktü Hüzün bahçelerinde güller boynunu büktü Umudun kandilini tuzla buz eylediler Kırdılar gül dalını, vakti güz eylediler Bülbülün kafesini mekân tuttu baykuşlar Gönül coğrafyamıza dadandı karakışlar İstikbâl çerağının kıstılar ışığını Sükûta ram ettiler bir bilim âşığını Ümidin goncaları dallarında kurudu Merhamet tohumları toprağında çürüdü Meyveler can katarken dalların uçlarına... Ölümün soğuk yeli değdi avuçlarına Veda bile etmeden gidince akşamüstü... Yas tuttu karanfiller, yağmur buluta küstü Kalanlara ağır kış, göçene bahar oldu Hayaller paramparça, umutlar buhar oldu Urbası al bayraktı, düşleri aktı onun Yalanın düşmanıydı, sevdası haktı onun Zamansız gidişinle öksüz kaldı bu şehir Kurudu düş çınarı, köksüz kaldı bu şehir Canlar nasıl dayansın, yürekler yakışına? Gözyaşımızı kattık zamanın akışına Söndü irfan ateşi, baca tütmüyor artık Kan damlıyor güllerden, bülbül ötmüyor artık Ortada kazanan yok, çok şey kaybetti yargı Çankaya sırtlarında bir ömür sustu şarkı M. NİHAT MALKOÇ |
Canı gönülden kutluyorum sizi ve güzel şiirinizi...
Şiirsiz sevgi olmaz…
...........................................Selam ve saygılarla..