ÜMMETİN YETİMLERİ
Kan denizinde yüzer
Ümmetin yetimleri Bizi derinden üzer Ümmetin yetimleri Canı bedene sığmaz Üstüne güneş doğmaz Ölse de boyun eğmez Ümmetin yetimleri Onda izzet ve gurur Asaletini korur Elif gibi dik durur Ümmetin yetimleri Korku nedir bilmezler Bu dünyada gülmezler Boş boşuna ölmezler Ümmetin yetimleri Bitmez ruhunda elem Görmezden gelir âlem Sizi yazamaz kalem Ümmetin yetimleri Atmıştır benzi beti Çok halistir niyeti Canla öder diyeti Ümmetin yetimleri Kimsesizdir, öksüzdür Zannetme ki köksüzdür Gümansızdır, şeksizdir Ümmetin yetimleri Gözyaşıyla karılmış Umutları kırılmış Yurtlarından sürülmüş Ümmetin yetimleri Sıkıştığında başı... Silâhı sapan taşı Akar durur gözyaşı Ümmetin yetimleri Anne kokusu bilmez Bir ömür yüzü gülmez Başı yastıkta ölmez Ümmetin yetimleri Vicdansızlar, aymazlar... Seslerini duymazlar İnsan bile saymazlar Ümmetin yetimleri Açmamış bir gül gibi Gözyaşları göl gibi Sanki bize el gibi Ümmetin yetimleri Kırılmıştır dalları Dikenlidir yolları Allah’ın has kulları Ümmetin yetimleri Hep gecedir günleri Hakikattir yönleri Cennet kokar tenleri Ümmetin yetimleri Okşanmamış başları Silinmemiş yaşları Dört mevsimdir kışları Ümmetin yetimleri Hallerini kim sorar? Saçlarını kim tarar? Uzanacak el arar Ümmetin yetimleri Habersizdir varından Umarsızdır yarından Yüzü gülmez zorundan Ümmetin yetimleri Oynamaya vakti yok Harcayacak nakdi yok Zalimlerle akdi yok Ümmetin yetimleri Kor ateşlerde pişer Bir kalkar iki düşer Mezarını el eşer Ümmetin yetimleri M. NİHAT MALKOÇ |