SEMÂZENİlâhî bir şeb-i aruz töreni var, bak, semâda (*) , Gaipten bir mûsikînin âhengiyle sanki bazen Dönüp durur koca dünya, hiç bitmeyen bu semâda (**) Âhenk tamam, fakat sır şu; hani kudüm, nerde neyzen? Sırasıyla kışlar, yazlar, sen döndükçe gündüz, gece, Ne muhteşem bir düzen bu, akıl üstü bir bilmece. Bu semâyı sonsuza dek bir yöneten var gizlice, Nasıl şaşmaz bir hesap bu, bu ilâhi yüce düzen? Bunun sırrı Rabbimdedir, biz, sadece seyreyleriz, Bu hesabı düşündükçe, ibadete meyleyleriz. Bir gün semâ bitecektir, o gün acep biz neyleriz? Sen Şems’inin etrafında, hiç durma, dön, ey semâzen! .. Ünal Beşkese ::::::::::::::::::::::::::::. semâzen......: Semâ töreninde, semâ edenler şeb-i arûs.....: Düğün gecesi (Hz. Mevlânanın, Allah’a kavuşması) semâ(*) .......: Gök, Gökyüzü sema(**) .......:Mevlevîlikte, kudüm ve ney eşliğimde, dînî musikiyle devran etmek şems.........,...:1-) Güneş 2) Şems-i Tebrîzî (Hz. Mevlâna’nın feyz aldığı büyük İsiâm âlimi) Bu kelime, şiirde her iki anlamıyla birlikte kullanılmıştır. |