Dışarının sert, soğuk ayazı da olsa
Müsade, ey Dünya insanı müsade
Derinde olsa son bir nefes alayım
Urgan çoktan hazırlanmış olsada

Bırak saçlarımı ıslatsın yağmurlar
Varsa bir kuş konsun omzuma
Tedirgin olma haykırmayacağım
Usulca bir kaç nefes soluyacağım

Şehadet telafuzcusu imamda gelmiş
Son isteğim ona bir soru olsun
Ben birazdan toprağa göçeceğim
Benim kalemi mi kıranlar nereye?

Hey! gardiyan benim elbiselerimi
Yoksul olan birine, bir yetime yar eyle
Şimdi bana beyaz kefenimi giydirin
Boyumdan uzun darağacına giderken

Hamdi ağbi yarın sabah çayları eksilt
Ben artık olmayacağım biliyorsun
Tek şekerim sizlere kalacak
Bardak yıkarken işin biraz kolaylaşacak

Bu korkutulan günler bitecek
Bir gün gelecek sizlere
Bir soru sorulacak suçu neydi?
Zulme haykırdı dersiniz

Bende alacağı olan yoksa müsade
Avluda üç beş nefes aldım
Onuda vereceğim urganda
Kapanırken göz kapılarım birazdan

İsterdim celladımın yüzünü görebilmeyi
Giderken ona bakıp son kez gülmeyi
Koğuşun cam kenarında Yasemin ekmiştim
Su vermeyi sakın umutmayın...