hayata atılan taş…
yarının yarası kalmış
gözlerime bak şimdi artık tam zamanıdır çık ortaya çık şimdi… yarası derine kaçmış avare, arık,nakıs yanım az mı tembihledim orta yerinde durma diye hayatın? atlılar çiğner dedim bir sevda çiğner seni demediysem demedin de ! gözlerinden medet gelmezse yarin; bitmiştir hayat kavgan bitmiştir azığın dünyadan yana yansan ne fayda yıkılsan ne? kör bir mihmandarla ilerliyorum şimdi hayatta hayatı ellerime sürüyorum sürüyor sürükleniyor ömrüm tıpkı günahlarım gibi alaca bir sırtlanı sırtlandım bulduğum tüm isketeleri koynumda taşıyorum yüküm yumru farkındayım ; ayak izim daha dirençli kalplere bıraktığım etki kuş kadar ne çıkılası var bu yokuşun ne ölmeye hazırım ne alakası var konumuzla ölümün! oysa konu konuyu açar lakin ölüm başka ; ölüm kapatır tüm konuları gir içeri kapıyı sürgüle perdeleri çek at nalı as kapına ne faydası varsa ! kurşun döktür çaput bağla ağrıyan yanına hangi ulak ne haber getirdi sana bilemem bilemem kaç nefes uzaksın ölüme kime ne faydası var ağlasan ne dövünsen de boşuna! kırıktır umudun kolları şimdi yorgun bekler yolunu gözleri kan çanağı aç usunun içini gör ki neler var orda bırakmaya kıyamadığın bir düş seni izler kem gözler özlendiğin kadar uzaksın sevdiklerine dikine gider bazen dünya inadı dikine… |
özlendiğin kadar uzaksın sevdiklerine
dikine gider bazen dünya inadı dikine…
Hayatın geometrisini algılayamıyoruz aciz varlığımızla.Bazen köşelere sıkışıyoruz,bazen dümdüz yollarda ferahlıyoruz.Bazen de dediğin gibi hayatı dikine yaşıyoruz... Gönlüne sağlık.