BULUT KADIN
Loş mu loş
Küçücük bir oda Dört duvar Ufka bakan kısmı tamamen cam kaplı Biraz pencere Ahşap bir kapı. Kalan diğer üç tarafında Beyaz badananın rengi atmış Nikotin kokusu sinmiş Kehribar sarısı duvarlar Bir köşede Eskilerden kalma ranza Ortada bir ayağı kırık masa Üzerinde yarım bardak Soğumuş çay. Yarım paket tütün Yer yer küflenmiş muhtar çakmağı Ağzına kadar izmarit dolu küllük Yarıya kadar yanmış Dumanı tüten sigara. Buruşturulup masanın üzerine Ve yerlere atılmış saman rengi kağıtlar Ucu yazmaktan körelmiş Kurşun kalem Eski bir iskemle İskemlede oturan Göz kenarları morarmış Yüzü solmuş Bitkin Saçları darmadağın Yüzünü kapatmış Sallanan iskemleden çıkan Gıcırtıların ritmine kendini kaptıran kadın. Hafifce doğruldu Elindeki bir ucu perdeye bağlı İpi çekince yavaşça Işık hüzmeleri içeri sızdı. Havaya üfürdüğü dumanlar dans ediyordu Başını kaldırdı Pencereye baktı Masmavi bulutu gördü İşte bu benim dedi Bu benim Ben Bulut Kadın… Mustafa KARAAHMETOĞLU 28.12.2018 |
Yüreğine kalemine sağlık
__________________________________Selamlar