GEL KURTAR
GEL KURTAR
Bir çığlık duydum! Gecenin zifiri karanlığında, İmdat istiyordu yüreği belli, Gözlerine kara gölgeler düşmüş çırpınıyordu, Taptaze hayatının baharında bir gencin, Siren sesine benzeyen çığlığı idi! Gel kurtar der gibi, Titreyen o sese, Gitmeliyim. Ben neyim ki Toprağa damlayan bir damla su! Belki söndürürsün bütün vücudunu sarmadan o yangını. Ben kimim ki Kendi yağıyla kavrulan bir zavallı. Ama, bir teselli, bir tebessüm, Belki bir ip, Belki bir sebep olurum, Karanlık bir kuyuda kıvranan bu gence. Gitmeliyim, Bu can bu tende, Bu yürek bu canda, Bu vicdan bu yürekte ise Gel kurtar diyen bu gence gitmeliyim. Yoksa solacak bu çiçek, Kanatları kırılacak bu kelebeğin. Durma, koş, git, Tut ellerinden, Titreyen yüreğine üfle, Ruhunu okşa. Onunda hakkı, Hayata tutunmak, Yoksa bağıra bağıra ölecek! Çabuk git, Kurtar o çocuğu. Göreceksin, Gözlerindeki ışık sana değecek, Bu adam, benim, Gel kurtar diyen çığlığımı duymuştu diyecek ve Gözlerimle kesişen o bebek bakışları, Alnıma, huzurun, mutluluğunun ve insanlığın çizgilerini yazacak!.. Yusuf Yılmaz |
Emeğine yüreğine sağlık
______________________________Selamlar