pırasadan çitler
büyüler varmış büyücüler
diyorlar ateşi saçlarından rüzgarlara savuran ( birden fazlaydık görüntüsüz kalabalıklar karanlık hep canlı boşluğuna ekle jurnalinde aklımın bayat havarileri ( uzakların dudakları küfünden sıyrılan kaşar tadında büyük göz açıkları var avuçlarımın aceleci ve dahi ivecen sızdıran şeyler oluyor izafiyetinden kaplumbağanın kulpunda dünya ( adı olan ağaçlar kesilip göğüsler görünmeli beyza sana dedim mi bilmem ellerin şükran mualla muamma bir kaç söz çivi de biz çakalım ne çıkar dişler hep keskin ve ipana siyahı dirilenin ırmak ıslağı ağzına ( biz hep kardeştik nüans teker çıpa şu alaca vakitlerin ezanları da olmasa şimdi |