0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
822
Okunma
Mat bir günün doğuşu fazlasıyla sancılı
İki ucu olan değneği kırıp keyfime dört köşe
olmadı tabi ..
Zan töhmet üstüne yapışan ağır kostüm
Kaç bahçe talan soldu kaç gül
elim ellere küskün
elim ellerden üzgün
hatırlamıyorum ne zamandır bu sürgün
Defteri dürdüm..
Sayfalar zihnimde silik bulanık siluetiyle
Şekiller karışmış kokular sesler unutulmuş
Her seferinde farklı gülümsemeler
Anılar trafosuna kedi yavrusu kaçmış
ya öyle
Sahte yüzler altı boş maskeler
ünvan statü belirten kıyafetler
mucize üstüne canlanmış yürüyorlar
cigaram bitmiş be abeler aplalar cigaram
Yaş geldi yaş gidiyor yaş geçiyor
fazla nemli hayat fazla terli
Yaşamak için unutuyoruz ya herşeyi
seni beni bırak bizden değiliz biz bile
küçük bir kayığı olmayan fakir rezidans sahipleri
gibi hissediyorum bugün
Çokça yorgun şımarık ve bunalmış
güneşin doğuşunu batışını
yıldızları seyredemeyen şehir sakinleri gibi
umutsuz katı suratsız
Tutmamak üzere verilen sözler
Vampir umut tüccarları
Vergiden muaf fahişeler
Köşe bucak yürüyoruz artık
ayağımızda galoşlar
masalcılar gelmeden
geçe kalmadan
ufak ufak kenardan köşeden..
5.0
100% (3)