BAZI SAYFALARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Karşı dağda kızaran erguvan;
Sessizliği duyuyor musun? Rengini aldığın o günden beri Dallarında hainler ölüyorlar. Sen hiç çiçekleri ağlarken gördün mü? Göremezsin! Çiçekler çok sessizler bu gece Sessizliğin bile dili tutuldu Kelimeler var Konuşulmayan İnce Kırgın Cümle içinde Her koparılan çiçek için Derler ki; ‘’Vazoda güzel durdu be’’ Su Sadece acıyı uzatıyor Kalsalar keşke Koparıldıkları toprak üstünde Çiçekler çok sessiz bu gece Sordum, Bir hüzün Kaç gözyaşının katili olur? Bir avuç çiğ verdiler elime Sessizce Yorgun ve isteksiz Fotosentez İşte bir çiçeğin alacası Bundan ibaret Gülüşen bulutları seyrediyorlar Ayaklarında pranga Kök ve çevre nebat Adım atsa Bulutlar çarpışacak Şuraya bir imge iliştirsem Uyuşuk, puslu Boş ver Çiçekler yine de konuşmayacak Çiçeğin derisi altında Yine çiçek Dahası, çokçası yok Az olmaktır belki Kadim olan. Neden sessizler? Oysa benim içim Küfür kıyamet Gördükçe buncasını Gel Hadi Kıyam et! Çiçekler Çok Sessizler Tek tek İçime Ölüyorlar. Deniz... |