Bir sahibi var.Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yatsı namazının farzında aklıma düşen satırları sünnetinden önce yazdım, manası bozulmaması için bazı heceler oynamış olabilir! hatalarıyla affola, rabbim imandan ayırmaya...
I.
Niye kuruldu dünya, sahib-i mizan’sız yazsaydı... kainatı; hesapsız, kitapsız, plansız mı yapsaydı... Anayasa, Mevzuat, şeriat, hakikat’siz olsaydı... Nasıl olurdu bu dünya mutlak sahipsiz kalsaydı... II. Gelme- gitme, sen-ben, bunlar hepten; yalan-yanlışsa... Mevcudat habersiz; kendi halinde bir yaşamsa... Çoluk çocuk hep birlikte, garibanca yaşarsa... Nerde; bunların sahibi, yoksa! sahipsiz mi olacak? Vatan-bayrak, toprak-hudut; cümlesi mi sınırsız? Çarşı-pazar, tezgah-mezgah’ manavda mı tartısız? Nerde; kadı, alim, ulema’ sı! , kaldı mı manasız? Hani! zatların sahibi, yoksa! ortada mı olacak? III. Evde reis olan baban mı yoksa annen mi... Hane halkı hep birlikte sosyal deney mi... Mevcut manada olanlar hep sebepsiz mi... Nerde bu babalar! yoksa kim örnek olacak... Hayvanat yaşıyor ormanda bir başına... Düşüncelerinde mi , yalnızlık aşkına... Bunca dinsiz de mi hayran tek kaşına... Nerde hani başınız yoksa gören mi olacak... Ez cümle; mevcudatın elbet bir sahibi var. Hak teala anı yazar her şey den haberi var. Canlı cansız tüm mevcudatın bir başı var. Cümle bu iş O’nunla oldu ve O’nunla olacak |
İhlaslı imanlı yüreğinize sağlık selam ve saygılarımla