ben son sürekten kurtulmuş son geyik..
karnımda aynalar büyütüyorum
kavruk yaz darbeleri ve çekilmiş hançer günleri soluğumla
kurbağanın güz mevsiminden doğduğunu yineliyorum.
ve babasının bir çöp konteynırı olduğunu...
uzun gecelerde yürümek konuyor adları,zor ve yokuşlu
aşk konuyor sıtmanın tersi...
ben tekne yiyip gemi kusuyorum misal
bek-kal zırtapoz ve tayfa titriyor..


ben diyorum,son sürekten kurtulmuş son geyik
karnımda kar yağıyor...



satın alınmış keçilerdir diyorum,iyi giyimli çayırdaki lekeler
sermayeden dem vuruyor çoban,şiirden falan
tezekte çay demliyor,kavalda redif...
silkinip atıyor kepeneğini dinince yağmur
aramızdan görülmeyen bir nehir geçiyor.
fekat diyor,-gurbeğayi gara güz doğirmiştir bilisen?
bebasi de şeherdeki tekerekli çöplüklerdir ha! -
nehir çekiliyor...
gölgemi de alıp çantama vedaya duruyorum
-volle gardaş sen geyike benzirsen-

satın alınmış keçilerdir biliyorum,iyi giyimli çayırdaki lekeler
ve ruhumu yasaklanmış kitap gibi toplatırım istesem...



emin çelkli