ZAMANI UYUTSAK NEYE ÇARE...
Ölümü dillendiren bir ahraz
Vakitsiz gidişlerin de yok tesellisi Bir de kundaklanan insanlığın Lahit benzeri dirilişleri. Zamanı uyutsak neye çare? Uysak birbirimize tembihli mi her bir gölge de, Kuytularda buruşturulmuş yürekler. Zıvanadan çıkan nefsin şuurunda infilak Lades diyen düşlerin tekmili çıkmış rayından İhbar etmeden yetkili mercie Uydurduğumuz masallara biz bile inanmışken… Tecrit edildiğimiz nasıl da aşikâr, Uyuşan benliklerin asla olmayacak tekrarı Ne de geçen zamanın aksanı ve ekseni Teklerken Bir bir nüfus eden yorgunluğun suni gündemi meşgul ederken Tüm neşriyat çöktü tez elden. Gün dönümü; Vicdan yitimi; En elzemi neyse çare olsun diye şunca acıya Tekerrür eden vebalı kimlikler Birbirine dişini gösteren Kayıp iklimlerin şekli şemaili kayıp dirilişleri. Dinginliğe özlem en haris kelam; Varlığı kuytulara süren Bilinmez ikilemlerin meşru müdafaası. Göğün tayfası ne kuşlar ne de bulut silsilesi: Varsa yoksa korku emsali Kaygılar dağlar da dağlar en içten Kopan çığlıklara neredeyse evren bile yabancı. Körükleyelim haydi; Köhne düşlere bir isim bulalım; Nidaları saçalım doludizgin yaşanmamışlık Bir bir nüksederken Devasa bütçesi ile dünyanın İnsan benzeri sütunla dikelim Merkezine lanetin. En Pişekâr sitem en çok mazlumdan yana; En devrik cümleler yine başımızın belası: Altı üstü kelam; Altı üstü selam Yan gelip yatmış yorgunluğun tayfası Bir yanlı sevdayı baş tacı yapıp da Kekremsi bir acı mıdır Tekerrür eden? Üstelik neyden ibaret? Neye delalet bunca kötülüğün yolcusu? Zamandan çaldık sattık birbirimizi birbirimize; Belki yorulduk dinlendik saniyelerin indinde Neredeyse bir asra tekabül eden O kısa sessizliği de mimledik tek nefeste. Kala kala bir can borcumuz kaldı Kala kala içimizdeki ninniler Dünden hediye anne dilinde Sevgiye, sevgiliye özlem… |
Anlamlı paylaşım olmuş…
Şiir sev, Şiir oku, Şiir yaz...
..................................... Saygı ve selamlar..