kadın...
Oysa…
Ten nasılda candır bedene Nasılda nemdir gözlerinin isli karasına Hava mağrur yağardı Kirpikler suya set olurken göz pınarlarında sızlayan. Bereketti kalbinin en derini Selametti hayra yorduğun her yol; Her izan sendi; kıvrım kıvrım patikalarında damarların Kadın... Aşka düşen şu gafile bir yol gel… Bir ses Bir nida vur kulağının avazına. Sesine düzen ver, Meyine aşk od/undan bir damla zerk/eyle şu gafilin Kul; Kul olalı varmasın senden olmayan hiçbir vuslata Her vuslat Her sıla sana açılan son pencere olsun Kırık her camın arkasından çıkar o mağrur ser/ini Serin serin esen yele ver telini Tutayım Sine/me sarayım; Boğulsun nefesinle her hücrem yek gönül saray/ım. Sen Kulak ver ben/ademin nidasına Kafes/inden tüten sada/lara kulak ver Çığlık ol sessiz gelen edalarına ! Eyy kadın!!! Eyy asil varlık!!! Tut yüreğini ellerinde ben gafilin Avuç içlerinle sev onu Parmaklarınla dokun Gözlerinle sev Yavuz ol her zerresin katli/ne… B.P. |