SÜKÛT- ARAF SÖYLEŞİLERİ
SÜKÛT- ARAF SÖYLEŞİLERİ
bu yıldızlı dam yıkılır her ateş sönme kavliyle yanar içimde güz çiçeklerinin sesleri aşılmaz bir duvara dayanır zaman kırık testilerde yalnızlık ninnileri nere dokunsa gök elleri incinir öksüz kuşların ağıtlarına değer dudakları saklı bir yaraya gülüşünle kilit vurunca sen gelip geçer dediğimiz şeylerle doluyor bakışlarımızda nadası bitmiş günler ellerin ki tanımsız dertlerin şifacısı hüzne batırılmış bir kalemi tutuyor ne yazsa bir adım ötesine sesleniyor ardımızda kalıyor zamanın çıngırakları şenliklerden artakalan boşlukta duruyor yalnızlık kumaşından biçilen aşk bu kıyam tuhaf bir yangının isi geceye sürtünen yollarda kıvrılıyor karanlık bütün nöbetçi taşların yazısı siliniyor renklerin gövdesine batınca siyah bir hançer bir arayışın sergisinde buluyor kendini göze perde çekip güze sarılan yokluk ne varsa biriktirdiğimiz aşka dair gökyüzünde kuş oluyor yani topraktan doğuyor ateşimiz suyun dudağının kenarında 2 kasım 18 ali rıfat arku istanbul |
Maşukunda görür istikbalini
Kul sorarsa işin hakikatini
Kalbe huzuru verendir gerçek aşk
-----------------------------
Bu güzel şiiri ve usta şairi tebrik ediyorum
Kaleminiz susmasın
Daim hakikati yazsın
Değerli Üstadım
SELAM VE DUA İLE
Tevfik DÖLEK tarafından 11/2/2018 1:58:13 PM zamanında düzenlenmiştir.