Hikaye
Maksadı nedir günün boğmakla başka günü,
Geçmeyen vaktin nedir geçenlerden kazancı? Soğuk bir mezar taşı ayıltırken ölgünü, Bende buldum aynada dövünen bir yabancı. Avını parçalayan yağız bir aslan gibi, Bir cevher arar gibi bir kuyunun içinde, Kazıdım düşüncemi boğazladım alemi, Koştum düşman kesilip şeytanların peşinde... Bana benzer bakışı şu dövünen denizin, Güneş de benden alır kaybolmak arzusunu. Adımı bulursunuz içinde derdinizin, Sırma saçlar kıskanır kederle burgumuzu. Göğsümdeki garezin ufku çökertir yükü, Benim kadar koşamaz tayların en delisi, Bir girdapla anlatır ömrümü aynı öykü, Eşit sayar ölüler kılıçla öfkemizi. Kafatasımdan süzer yirmi dört ayağıyla Saatin dişlileri milyon yıllık şarabı. Dağda başını döven çığlığın korkusuyla Aynı tastan içeriz cinnetle ızdırabı. Yürü bedenim yürü döküldüğün caddede, Toplasın seni yağmur dağıtsın seni rüzgar. Başın tutsun başını örs, çekiç ve haddede, Dilsiz olsan kör olsan yere batsan ne çıkar! |