GÖLGELERİN ÇİLESİNDE
susuz çöller gibi yaşadım
gönülsüz izdivaç misali izansızlıklarla öpüştüm yazgıma yenik düştüm alazlar vardı yandım sabırları sonuna kadar kullandım ne beklenen gelendi ne gelen beklenendi devrildim bir deyyusun kabzasıyla asayiş da etkisiz kaldı nümayiş da avuçlarım da gencecik umutlar tutuklandı ardından feda ettim kendimi dijital dünyalılara kadavra niyetine voltalar bile terk ederken son turlarını zamanlar tangolarını acep varaklar mı boşar ağaçlarını yoksa ağaçlar mı varaklarını kimse konuşmayacak mı artık susuşlarını kimse toplamayacak mı kusurlarını neden gizliyor herkes hala handikaplarını ey jurnal sız aslım bu olanların hesabını verecek yok sen onları istersen güneşe ser sonra katlar dolabına koyarsın nereye dönsem üşüyordu bir yanım dublör kullanmadım acılarla sevişmek için boğuldu renk yenildi aşk yas tutan bir evrenin kalabalığında tanıktım yada azılı bir sanık sıra aldım günlerin resitalin da oysa söylenecek bir şeyde yoktu dinlenecek bir şey olmadığı gibi varlığım firelerken sevinçlerimin hepsini yüreğime kül renkli hüzünler ektim ömrümün skalasında bayatladı intihar düşler besledim çıldırmak için uçurumlar tertipledim hemde ne biçim doğrular mı sınanıyor kaderlerin örsünde yanlışlar mı kınanıyor bir sınavın testinde sahi; anılar niye dilini kesmiyor gölgelerin çilesinde |
Yüce duygularınız kutlu ve mutlu olsun…
“ANDIMIZ” serbest…
TÜRKÜM, doğruyum, çalışkanım…
.................................................... Saygı ve selamlar..