YASINDAN UTANAN GECE...Bir şahikayı dillendiren yalın seyrinde ufkun Kozasında saklı ümitleri Yâd eden deli bir kelebeği Salmak ansızın Şevki kırılan yüreğin niyazlarında Asın beni, dercesine… Yasından utanan gece; Geceyi sonlandıran ümidin ninnisi Demli bir zenginlik aslında Kayıtsız bir izlekte Hazır olda her hece. Örtülü bir sevinç olabilirim Yalın ayak düşlerin yalın seyrinde Bir kaide Aslına ihanet eden merhalesinde Hangi yangınsa sonlamasını asla dilemediğim… Yorgun fıtratın göğünde salınan Devingen gölgelerle muhatap Bir ruh enkazında Derli toplu ölümler aslında Takılı kalmış kursağında şeytanın. Ötesi berisi ne ise dünden miras Zamansız bir tasanın Minnet etmediği doğasında hürmetin Savsaklanan bir rahmet misali Hep dehşetengiz bir hüviyet Sonlanmadan mutlanmayacak Bir saadet zincirinde en noksan halka, Yine içinde iştiyak Kör nidaların Bedel bildiği sessizliğe yataklı yapan Bir kırlangıcın kanatlarında. Sure gibi yorgun bir kelam; Aşk gibi coşkulu bir özlem; Yalnızlık gibi seyrüseferinde ümitlerin Bağnaz hecelere kılıf biçerken Endamlı bir gölge Muhatap olduğu sadece Huda’nın varlığı Hezimet yüklenmiş kâfirlerin Gölgeli ve yanlı tutanağı. Bağcığı olmayan bir ses Bir nefes aslına biat Tık nefes bir ihtiras Doğasına aykırı masumiyet ve sevdanın Az sonra verilecek beratı yürekten kabullenmek Ve cahil cesareti Aşkla yoğurup Aşkla ölmek Tıpkı hayatın şarkısı En mazlum fıkra Şahit tutulası meleklerin Eşlik ettiği gözyaşı. |
Sesi bağcıkla kesilemeyen...
Konuştukça açılan ve de yasını unutan...
Böyledir genelde.. Yarıyı geçince hele...
Geceler, şiir ama yaslıdır biraz...
Tebrikler Gülüm Hanım.