dilsiz sevdalarpo ovasını bahçesine taşıyan madam zariflik bulaşırdı beline lalelerinden ve her akşam kopya çekerdi menekşeler gözlerinden haberin olmazdı iki konak gölgesinin kesiştiği yerde bin defa yere batardı o serseri adam güllerin açmadan baş eğmezdin merhaba yerine çarşaf olmasını beklerdim en üst goncanın sabrım granitten mabet pes ederdim engizisyon mahkemelrine sayısını bilmezdim koltuk altına çaldığım cinzano’nun ah...madam neden üzümler eteklerinde sararır mayaya yatardı leblerinde talancı mührü yerdim başım dönerken yollar çatal ben tek parçalara bölünürdüm roma kaçkını savaşçıların ellerinde ben endülüs firarisi sen kanallar perisi benden önce sahte şairler dağıtmış tüm şehirleri sevdalılarına ellerim boş dilimi bilmeyen kadın avuçlarımda sıcaklığın yokluğun alfabesi po sararıyor rulo yap yolları koy dizlerine renklerin anasını giyin haberi olmasın gecelerin kanatlarıyla anlaşır göçeri kuşlar bakma gözlerime ah...madam ateş devşir etna’dan döneceğim ellerin soğumadan kasım |