bir atımlık yazılarbu dağlar ne kadar silik ve alçak sanki bir adımlık aramız acının periyotu değiyor diktiğimiz erik ağaçlarına tutturamıyorum şiirlerimi sen uzaklarda olmadıkça ne derin oluyor seni yazmak himalayalardan tibet dilinde ağlayarak bir atımlık yalnızlığım kaldı bir de tek atımlık ölüm terk ettim üstü alınmamış heyecanlarımı eylül kapıda bağ bozumu yakın gene sen ol sarı benzime alize rüzgârları gülüm artık elden düşme ömürler de yeter bana içinden sen çıka, çıkmaya ayrılıklar yakışır mı bilmem bel vermiş direkli konaklara ara istasyonlara aldırma darmadağınlığıma intizar etmem kadimliğimden n’lur not düşme yakınmışlığımı şikâyet diye halâ o aral gözlerin hayatıma kafiye kasım |