IŞKINbin acayip düşten biri değildir aşk ışkın verirken gülüşün koyaklarımda yamacımdan geçip gidince gün hasretin bir kök daha salar toprağıma sonra hüzünler uyanır parmak uçlarımdan dargın kuşlar gözü kapalı uçar gökyüzünde nerde o yumuşak kokusuyla mest eden hanımeli saçlarını suya değdiren salkım söğüt minnacık yüzünde huzur bin kardeşiyle günü kucaklayan papatya aklımı kör eden suskunluklar yuvarlanır ayı tutup semayı karanlıklara boğan sözcüklerin ardından muştusu çiçeklenmemiş bir bekleyiş oysa küçük bir kıvılcımdır ruhumu teslim ettiğim titreyiş yangınlara giden kapıya anahtar Sevgilim kirpiklerine asılan bir yağmur bulutudur gözlerimi naçar kılan baksam güz yürür tenime kaçırsam gözlerimi bir başka yöne pusulam kışta kalır donar gönül kıblem herşey akar lakin kilitlenir bende zaman 14 ekim 18 ali rıfat arku istanbul |
anlamlıydı...
En şaheser mutluluklar, en mümtaz duygular gönlünüzden hiç bir zaman eksik olmasın.
Saygı ve hürmetlerimle.