Merhaba Dedim Çocukluğuma
Gök yüzünün mavi aydınlığında durmuşum
Eritmişim içimin kara renkli acılarını Kümbet yakasından bakmışım mor dağlara En güzel doğaları bir çift gözüme taksim etmişim Sağılmış koyunlar buluşmuş kuzularıyla Sevinçten kalma bir öğle sonrası Her satırını yazdığım şiir... Çok şeyler yazıldı, çizildi ama Bendeki dert gibi, değil... Büyük kentlere yapıştırılmıştı gençliğim Gurbet kahırlarını içimin derinliklerine indirmedim Küçük köyün büyük sevdasını benden alamadılar Her yıl sökülür, yeniden yapılırdı kaldırımlar Vitrinler her sezon yeniden süslenirdi Anamın keder yüklü elleri beni bırakmadı Lunaparkların ışıldayan gecelerine teslim olmamışım Unutmamışım zatürreden yitirdiğim kardeşimi Büyük kentlerden Küçük köylerin yüce sevdasına gelmişim. Emekli olmuşum bir makinenin dişlerinden İşlenmesi gereken bu topraklara gelmişim. Elimde kağıt ve kalem Güya şair olmuşum... Ben bu köyün sayısı azalmış çocuklarda Onların bilemeyecekleri ulu bir aşkı görmüşüm. Yitirilmiş bu canı Beyoğlu gecelerinden koparmışım. Esselatü hayrün minen nevm sesiyle Yer yataklarından uyanmışım. Kentin kısa süreli seher vakitlerinden Yem olmadan binlece tuzağa Yüreğimin öz rengiyle Doğduğum topraklara varmışım... İnişli çıkışlı dağlar gibidir türküler Uzun sesler uzanır tepesinden tepesine vadilerin Yaylada Hatice halam hakka yürümüştür Acıların taşkın sularında Yıkılmıştır nice köprüler... Gençliğimi yad ellere kaptırdı bedenim. Ama yutamadı gücünü aşkımın. Ağaran saçlarımla Yıllardan sonra Merhaba dedim çocukluğuma... Esat KURT - 02.10.2018 GİRESUN |