MİSTİK KIRINTILAR
Yüreğimin kadim kentlerini geziyorum dar sokaklarda
İşsiz, güçsüz ve de umarsız öylesine Dokundukça içine hapsediyor yıpranmış tüm taşlar, Kayboluyorum .... Ilık rüzgarlar okşuyor tenimi, çiseleyen yağmur taneleri Geçmişin ak saçlı yosun gözleri var üzerimde İzleniyorum... İzdüşümler var ruhumda anbean yaşanan Ayaklarım şeffaf sular içinde çıplak Işıklar serpiyorum içten içre evrene haykırarak Yükseliyorum... Ömür tozu yontuyorum zamandan Dokunduğum her ne varsa ıslak Şekil veriyorum öpüp koklayarak Avunuyorum... Tarihin duvarlarını yıkıyorum zamanda Yaşanmış hikayeler kulaklarımda ve bir acı rüzgar Hissiz bedenimde titreyen yalnız tenim değil Batan kirpiklerimi temizliyorum billur sularda Mısralar yazıyorum duvarlara Ağlıyorum... Gözlerim her açıp kapanış da farklı bir mekan,farklı iklim Akarsu başlarında geçmişi yıkıyorum tek tek Yıldızlar savruluyor eteklerimden gökyüzüne bilerek Seviyorum... Ah ! Babili’in asma bahçeleri.. Altın suyu içiyorum kadehlerden Ölümsüzlüğü öldürüyorum ruhumda Bir an Belkıs, bir an Kleopatra, an an değişen zaman Saklı bahçerden üzüm koparıyorum gül ,gül Asırlar ötesinden meydan okuyorum geleceğe Küçük nağmeler dudaklarımda Gülümsüyorum... Binlerce yılın duyguları vaveylalar koparıyor zaman Tozlu tahtlar arasında ilerliyorum, yaşıyorum anbean Bilinmezlikler içinde geçit töreninde yüreğim Yürüyorum...yürüyorum... YAZAN ; Selma ÇANAKÇIOĞLU |
Tebrik ederim...
........................................... saygi ve selamlar..