6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2315
Okunma
Ahhh...kırk yaşım..
Bil ki tükendi gözlerde yaşım
Gümüşten teller bıraktın avuçlarıma
Gülümsüyor dudaklarımda azıcık aşım
Bırakmadı güldü yine de o mağrur başım...
Ne baharın yeni filizlenen tomurcukları
Nede kışın dökülen yaprakları
Her daim yeşil bir çam balı
Zamana yenildin nasıl da geçtin
Oysa ki sen ne geç gelecektin
Kırk yaş sen bana el mi verecektin...?
Sabahın soğuğunda adım adım.
Ellerimde bahar ninnileri.
Dudağımda yanık bir türkü
Ceblerim ısıtır ellerimi
Yağan yagmur şırıltısı
Sonbaharı mı ömrümün?
Yirmi yıl daha yaşatır mı hayat?
Sorgularımdasın kırk yaşım.
Ne büyüktün oysa bir zamanlar.
Oysa ki sen ne geç gelecektin.
Kırk yaş sen bana el mi verecektin...?
Kırkı kırk yarmak varsa tende
Sorgular aynayı içindeki çocuk
Tesbih tanelerinde yaşlar
Vicdan başlı başına imame
Hayat söğüt ağacında ince bir dal
İnce bir yol sıralı ,yaşlar yapraklarda
Zaman akıyor çağlayanlarda
Zaman kırklamakta ömrümüzü
Ne uzaktın bana bir zamanlar
Oysa ki sen ne geç gelecektin
Kırk yaş sen bana el mi verecektin...?
Selma Çanakçıoğlu 2015
5.0
100% (5)