PORTRELER (35)
Açsam ağzımı
inan nefret dökülüyor kursağımdan şiir yerine. Acep sussam mı, niye? Bir çağrı geldi Çiğdem Köksal-Schmidt Hanımdan.(*) çıksam, koyulsam mı yollara gayri, tepsem mi Urfa’nın dar sokaklarını, ulaşsam KLAUS SCHMİDT evine, ağaç kapısını tokmaklasam mı; "- Ben geldim." diye? Bir kapı, bir kapı ardı, kapı ardı bir yığın anı; "Göbekli Tepe Sunağı" kalıntıları. Varsam ulaşsam mı acı-tatlı hatıralara, gizemli tabloların derinine dalsam, kimi yağlı-sulu boya, kimi tempera, yüz tutmuşlar unutulmaya, acep kucaklaşsam mı? 5 kişi, beşide Alman; Karl HUMAN ilki, adı Bergama. İkincisi tüccar SCHLIEMANN, üçüncü Profösör Manfered OSMAN HOCA -tez yitirdik- anısı Truva. Birde Klaus ile Çiğdem KÖKSAL-SCHMİDT, "Göbekli Tepe Sunağı" anısına. Bir çağrı geldi ki Şanlı Urfa’dan, bir çağrı ki yürekten-candan; "Fincanı taştan oyarlar balam, (*)Çağrının metni Çiğdem Köksal-Schmidt Hanımın onayı olursa ŞİİRİN HİKAYESİ bölümünde aynen yayınlanacaktır. |
Tebrik ederim bu güzel şiirin ustasını...
İnsanlığa ders veren anlamlı bir şiir,kutluyorum..
ŞİİRİ BEĞENDİM..
......................................Saygı ve selamlar.