SENSen; memba ol; aydınlık mevkiinde Bekle, nazenin kaynağında hele; Gelmeyen, Gelmesin. Güneş ol; gözleri kamaştıran , Gir sinelere, nur’un ile Huzmelerinden yararlanmayanlar, Boşver, Yararlanmasın. Çınar ol asırlara meydan dokuyan, Çevrene, o enfes gölgeni salıver, O gölgene sığınmayan, Sığınmasın. Sen; Sabahın lezzetini taşıyan Çam kozalakları gibi ol, Çatlayınca, salıversin ÇAM kokusunu, Zağferan niyetine sürsün Hüd Hüd Kuşları, Adanmış adaklarının üzerine, edeplice. Ve tohumların Şerha şerha uzansın salkım halinde, Tatmayan tatmasın, Almayan, almasın. Sen; Güle meftun bülbül oluver, Her dem Gül ile hemhal olmak için. Âşık, maşuk ile sarmaş dolaş ise Sende maşukuna şakıyıver, Varsın hicranlı nağmelerini Çağırdığın, o uzaktan seyre dalan, Mahur gözlerindeki ışıltının kaynağını Maşukun değil de Başkaları sürünsün, Hayâsızsa, başkaları kullansın. Ama yine de Sen; SEN ol.. “SEN” ol ki; ümitsizliğe değil, Yarının aydınlık dünyasına taşı ateşi, Yak bütün gönülleri, Kalmasın kâinatta bir mahzun gönül, Denizlerin kumları, Yağmurların taneleri, Mahlûkatın solukları adedince, O boynu bükük yetim kalpli garipler, Duysunlar, verdi desinler, SEN’ i görsünler. Bursa.. |
Şiirinizi entresan ve şahane buldum ve gönül gözüyle beğendim...
Her şey şiirle güzelleşir…
........................................ Saygı ve Selamlar..